30 Aralık 2009 Çarşamba

sağlıklı, mutlu, bol kazançlı 2010 diliyorum hepimiz için..

güzel hediyeler olsun
yeni yıl yeni yıl yeni yıl yeni yıl bizlere kıtlu olsun..

yeni yıl yeni yıl yeni yıl yeni yıl bizlere mutlu olsun...

bol gülmeli bir yıl olsun...

ev isteyene ev, bebek isteyene bebek, araba isteyene araba, para isteyene para getirsin 2010..

sağlığımız hep iyi olsun..

keyfimi hep yerinde olsun..
iyi yıllar..
kocaman kocaman öpüyorum
evrim

24 Aralık 2009 Perşembe

çokk işim var çokk


hemen yazıp kaçıyorum..bir sürü sınav kağıdım var, Singapurda toplantıyı makale göndermem lazım, öğrenci raporu okumam lazım, yılbaşı hediyeleri seçmem lazım..bütün bu işlerin arasında cumartesi misafirlerim olacak düzenlemeler yapmam lazım, Duru hanımın fotoğrafları makinede bekliyor bir türlü aktaramadım daha..

çam ağacımızı süsledik ama konsolun üstünde duruyor çünkü cimcime bütün süsleri söküp yere atıyor ışıklandırmanın minik lambalarını da ağzına sokuyor:) yürüyerek her yere gidiyor artık, biraz mızmız hep yanımda durmak istiyor, kavga dövüş oyunlarla yemek yiyiyor sinir oluyorum..dün perçemlerini kestim yine çünkü toka taktırmıyor saçına (bu da yeni çıktı) babası sinir olacak saçları görünce hiç istemiyor çünkü saçlrının kesilmesini nedense??!!!...bir küpe krizi yaşadık 2 gün önce yuttu sandık..neyse hastaneye gitmek üzereyken bulundu ama bir de bana sorun kaç yıl yaşlandığımı..haberler şimdilik bu kadar...sevgiyle sağlıkla kalın

22 Aralık 2009 Salı

bu adamı asmalı mı asmamalı mı?


Hindistan'da bir adamın "tedavi etmek" amacıyla küçük çocukların üstüne çıkarken çekilen fotoğraflarıdünyayı ayağa kaldırdı. Ülkenin doğusundaki Katihar'da yaşayan 50 yaşındaki Jamun Yadav isimli adamın, "şifalı" olduğunu iddia ettiği ayaklarıyla yere yatırdığı küçük çocukların üstüne basarak "tedavi etmeye" çalıştığıortaya çıktı.
Çocukların ebeveynlerinin bu tedavi yöntemimden sonradan haberdar olduğu ve adamı derhal polise şikayet ettikleri kaydedildi.
Olay sonrası tutuklanan Yadav, Tanrı adına konuştuğunu ve kendisini savunmaya ihtiyaç duymadığını belirtti (alıntı)
bu adamı asmalı mı asmamalı mı?? soruyorum size arkadaşlar

16 Aralık 2009 Çarşamba

güzelim ben güzelim

saç sakal tamam:)

14 Aralık 2009 Pazartesi

bıldırcın yumurtası


Bin bir güçlükle dünyaya getirdiğiniz yavrularınıza her şeyin en iyisini ve en yararlısını vermek için uğraşırsınız. Hatta anneler bazen dedektif gibi bir bilim adamı edasıyla sürekli araştırırlar. Son yılların gözde yiyeceklerinin başında da hiç şüphesiz bıldırcın yumurtası gelmekte. Çocuk Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nedim Samancı, bıldırcın yumurtasının faydalarını anlatıyor. “Fosfor ve protein deposu”Eskiden bıldırcın yumurtası çok daha fazla önerilirdi. Ancak içindeki yüksek östrojen hormonundan dolayı artık bu haftada bir defaya indirildi. Çünkü bu yeterli oluyor. Haftada bir kez ve pişirilerek verilmesini tavsiye edilmektedir. Bir tavuk yumurtasının 5'de biri küçüklüğünde olan bıldırcın yumurtası fosfor ve protein açısından çok zengindir. Normal yumurtadan 5 kat fazla fosfor, 8 kat daha fazla protein var. Hatta içinde B1 ve B2 vitaminleri de yüksek oranda mevcuttur. Ancak içerdiği östrojen hormonu nedeniyle sadece haftada bir kez yedirilmesi gerekmektedir. Diğer yumurtalardan daha fazla, proteinlerin yapı taşı olan aminoasit içeren bıldırcın yumurtası, özellikle çocukların bağışıklık sistemini güçlendirmekte. Pişirilme tekniğine de dikkat edilerek, fazlaya kaçmadan çocuklarınıza bıldırcın yumurtası vermemizde hiçbir sakınca yoktur.
“Çocukların bedensel ve zihinsel gelişimine yardımcı olur”Hayvansal proteinlerin, verdikleri yüksek enerjinin yanı sıra çocuklardaki bedensel gelişimin sağlıklı olarak gerçekleşmesine de yardımcı olmaktadır. Bıldırcın yumurtası çocukların bedensel ve zihinsel gelişimine yardımcı olan bir protein deposudur. Katı pişirilerek çocuklara belli bir düzen içinde verilmelidir. Çiğ yumurta yemek, normal yumurtada dahi büyük bir tehlikedir. Çiğ yumurtada bakteriler olabilir. Salmonella denilen tifoya neden olan bakteri, en çok çiğ süt ürünlerinde bulunur. Hatta bu bakteri çiğ yumurtanın kabuğundan bile içeri girebilir. Hatta geçen yıl kuş gribinde mutlaka yumurtaları sıcak suyla yıkayarak ve çok kaynatarak yiyin diye önerilerde bulunuyordu. Bu nedenle ne bıldırcın, ne de normal yumurtanın çiğ olarak yenilmesini doğru değildir.

bir şey istedim istediğime de pişman oldum..sağol gerek yok!


günlerdir kuaföre gitmem gerekiyor kaş-bıyık olayı..sabah evden çıkınca gittim bir iki kere kuaförde kızlar yoktu..öğle arası gideyim dedim, ya labaratuvarım vardı ya da mutlaka bir iş çıktı..akşam saatinde gitmek istedim bakıcımızın çıkışı 18:20 olduğu için geç kalıyordum gidemedim..hah işte yücel geldi akşam ben gelene kadar o ilgilenir duruyla dedim..aradı eve gidip uyuyacakmış..tamam, yalnız böyle böyle ben yarım saat geç gelicem ona göre sen uyanır mısın bakıcı gitmeden dedim..cevap:

-ben eve gitmesem uyumaya ne olacaktı

-uyanır mıyım bilmem

-iyi tamam 6 gibi uyanırım..(ses tonu da ona göre!!!)


pazarlığa bak ya..ben de insanım özel ihtiyaçlarım olabilir özel ihtiyacın yanında rutinlikte yarım saat olsun sapabilirim..çok mu şey istedim ya..bir eş olarak

peki gitmiyorum..dünyaya kaşların ardından bakar ve bıyıklarımı sıvazlayarak konuşurum artık sevgili koca! sen bilirsin!işe şakaya vuruyorum yoksa delireceğim artık..bardak taştı ve sular seller bastı her yanı artık

bebekte öfke nöbeti

yazıyı ilk okuduğumda bundan 2 ay önce bebekte de öfke, sinir olur mu hiç demiştim..ama oluyormuş! Duru mesela yemek yemek istemiyorsa ya da bir şeyi istiyor ve ben ona vermiyorsam ya eliyle kafasına vuruyor ya da saçlarını çekiyor aşağıya doğru..ilk gördüğümde gıcık oldum yapma duru diye tepki verdim ısrarla o yapmaya devam etti..doktorumuza sorduğumda ki ben bir psikoloğa götürecektim Duruyu bana çok güldü..bu tip öfke nöbetleri olacak..hiç dert etmeyin..üzerinde durmadan yapma kızım saçın acır başın acır diye 1 kez söyleyin ve hiç ilgilenmeyin sakinleştikten sonra yanlış bir şey yaptığını söyleyin ve ona sarılıp onu ne kadar çok sevdiğinizi söyleyin dedi..şimdi öyle yapıyorum 2 gündür bu hareketleri bıraktı..ama ilk başta bende acaba Duru delirdi mi?? gibi bir panik hali olmuştu..bir arada başlarım senin sinirine 13 aylık velet diye söyleniyordum:))
haftasonu AVMde oyuncakçı gezdik..tabii ki bu duruyla gezdiğim son oyuncakçı oldu ..kendisinde olmayan oyuncaklara ve bebeklere ayyy cici..derken..kendisinde olan bebekleri ve oyuncakları direkt sapından, bacağından sürükleyip alıyor..oyuncağın parçası mı kırıldı, bebek yerde mi sürünüyor umurunda değil ..elinden alınca da atıyor kendini yere!! vitrinin camını indirecek neredeyse plates topunu görünce nasıl vuruyor cama..sen ne biliyorsun da kendini yere atıyorsun sıpa!!!işte 2 ay önce okuduğum ve saçma bulduğum yazı aşağıda..doğruymuş!!yaşadım gördüm..yazı e-anne.com'dan alıntıdır:
Çocuğunuz olmadan önce alışveriş merkezinde kendini yerden yere atan bir çocuk gördüğünüzde ne düşünürdünüz? Dürüst olun, "Benim çocuğum olacaktı ki, şöyle bir…"
diye içinizden geçirmez miydiniz? Şimdi çocuğunuz var ve çaresiz hisseden sizsiniz. Derin bir nefes alın ve sakin olmaya çalışın.
Çocuklarda görülen huysuzluk nöbetleri 1-3 yaşları arasında oldukça sık yaşanan bir durumdur. Doğru davranıldığı zaman, çocuk 4-5 yaşına geldiğinde bu krizlerden kurtulmuş olursunuz.Sinir nöbetlerini önlemek, seyrekleştirmek ve daha kolay atlatmak için şu yöntemleri deneyebilirsiniz:Özellikle onunla dışarı çıkacağınız zamanlarda çocuğunuzun çok yorgun, uykusuz ve aç olmamasına dikkat edin. Aksilenmeye başladığını hissettiğinizde yatağına yatırın, bir süre uyumasını sağlayın. Uyumasa bile yatakta kitap okuyun, masal anlatın ve başını okşayarak sakinleştirmeye çalışın.Kurallarınızda tutarlı olun. Yeri göğü inlettiği bir zaman isteğini yaparsanız bunu asla unutmayacak ve yeniden kullanacaktır. İstediğini elde edemezse, ağlayıp bağırmanın faydasız olduğunu er geç anlar.Kurallara uyma konusunda eşlerin ve bebeğe bakan herkesin aynı tutarlılıkta olmasının MUTLAKA gerekli olduğunu hatırlatalım.Çocuğunuzda bir şey istediğinizde önce yumuşak bir tarzda isteyin. "Çabuk buraya gel, şunları topla!" dan önce "Oyuncakları toplamak için bana yardım eder misin?" cümlesini deneyin. Bu tarz konuşmayı alışkanlık haline getirmeye çalışın.Rüşvet vermeyin. Zamanında yattığı veya markette uslu durduğu için ona oyuncak almayın. Yapması gereken herşey için ödül beklemeye başlar. Kurallara uymayı öğrenmesi gerekir. Sinir krizinin ardından mutlaka ona sarılıp ne kadar sevildiğini gösterin.Nöbetin sebebi anlamaya çalışın. Çocuğunuz kendine zarar vermediği sürece bir süre ilgisizmiş gibi davranın ama sakın gözünüzü üstünden ayırmayın. Onu bırakıp gittiğinizi düşünmesin, böyle bir tavır daha büyük sorunlara neden olur.Onu susturmak için sakın bağırmayın. Böyle yaparsanız onu daha çok üzersiniz. Çocuk birdenbire sakinleşemeyebilir. Biraz yalnız kalarak onu sakinleştirmeye çalışın, çok hızlı nefes almaya başladıysa, bağırmaktan ağlamaktan katıldıysa su içirin.Çocuklar bazan dikkat çekmek istedikleri için bu tip nöbetlere girerler. Zamanınızın ne kadarını onunla geçirdiğinizi düşünün. Siz TV seyrederken, ev işi yaparken veya telefonda konuşurken size söylemek isteyip de araya giremediği durumlar karşısında yaygarayı kopartmış olabilir. Sakinleştikten sonra ona zaman ayırıp dinleyin.Dışarıda kalabalık bir ortamdaysanız, mümkünse çocuğunuzla birlikte uzaklaşın. Arabaya ya da tuvalete götürüp sakinleşene kadar bekleyin.Çocuk bu krizler sırasında nefesini tutuyorsa, baygınlık geçirir gibi oluyorsa, kusuyorsa, kendine veya başkalarına zarar veriyorsa ve eşyaları kırıp döküyorsa bir uzmanla görüşmekte yarar var.

anneanne ile mutlu sayılı gün











anneannesi geldi kuzumun..yüzüme bile bakmadı hanfendü 2 gün boyunca..boğuştu bol bol anneanne ile..bugünlerde 2 favori oyuncağımız var..yaramaz toplar ve oyun sandalyesi..bir de Neo AVM de ilk defa cumartesi günü denediğimiz top havuzu ve oyun alanı...bayıldı bayıldı..anaokulu gibi bir sürü çocuk onların peşinden umarsızca koşturdu..plates topunda yuvarlandı Baby first kanalından biliyormuş zaten o topu..iyi ki eşorfmanım vardı üzerimde bende girdim alana ve top hazuzunda yuvarlandık, kaydıraktan kaydık..çok eğlendik kuzumla..

11 Aralık 2009 Cuma

isyan değil yalnızca sitem..

hani boğulacak gibi olursun ya..hava çok kapalı, yağmur var acaba ondan mı? çok sıkıldım..zaman geçmek bilmiyor..bir sürü işim var ama hiç yapmak istemiyorum..saat daha 4....2 saat var çıkmama..kuzumu özledim..neyseki haftasonu..
yalnızım galiba ondan sıkılıyorum..aslında bazen çok kalabalık bile olsa etraf yine de yalnız olabiliyorsun..herşeyin yükünün üzerimde olması mı sıkıyor acaba beni..
hep mi eşler böyledir, kocalar yani...ne kadar yoğun olsamda yetiştirilcek işlerim olsada kapımı kapatıp eve girdiğimde artık çocuğuma ve eşime veriyorum kendimi..çünkü hayatımdaki en önemli iki kişi değiller mi? peki neden kendileri aradığımda hiç olmuyor, ihtiyacımız olduğunda hep eczacı odası işleri ve eczacılarla uğraşıyor oluyor? seçim geçsin rahatlayacağım evrim, eylem geçsin rahatlayacağım evrim, oda binası bitsin rahatlayacağım evrim, kongre geçsin rahatlayacağım evrim..farkında mısın bilmem ama evrim artık senden çok uzakta ruhen..eskiden tek bir bakışla bile iletişim kurarken şimdi cümleler yetmiyor ya da hiç cümle kurmuyoruz seninle..
gülüyoruz ama çok acı bence duruya babası yanındayken 'baba nerde kızım?' diye sorduğunda bile 'baba cücel(yücel) yok! diyor..bence komik değil üzücü..
dedim ya boğulacak gibiyim..hani boğazında düğümlenir ya birşeyler..ağlamak istersinde kendini sıkarsın ağlamazsın ama boğazın çok acır işte öyle bir şey..

7 Aralık 2009 Pazartesi

haftasonu




cimcime haftasonunda gezmeye gittik, ömür yengesi duru hanımı ziyarete gelmiş onunla bol bol oynadı pazar günüde AVM'de yürüyen merdiven çılgınlığı yaşattı bize..10 defa o yürüyen merdivene bindik..mest oluyor mest..ömür'ün ıphone u radyo yaptı kendisine..
hadise : gel gell gell sene de beni öpsene..
lim söylüyor bilmiyorum ama: kız zilli
bu iki şarkıdan bööööö geldi artık bana

4 Aralık 2009 Cuma

bu oyuncağa bayılıyor

Ebru ve Bora'ya teşekkürler

2 Aralık 2009 Çarşamba

Duru benden ayrı yatmaya nasıl alışacak

ya ben nasıl alıştıracağım Duru hanımı benden ayrı yatmaya...artık emekleyip yataktak kafa üstü düşüyor!!! dün gece yine düşme krizi yaşadık..mümkün değil ayıramıyorum yatağına yatar yatmaz uyanıyor..iyice uykuya daldıktan sonra yatırıyorum en fazla yarım saat sonra ağlayarak uyanıyor...çözüm çözüm çözüm...lütfen yardım

keyifli yolculuk..baba, abla, vel vel, memme

duru kitap okuyor

Video Ekle

bayram

kuzeni Yağmur ve Duru hanım
torunlarla ve duru hanımla babaannem

torunlar ve torununun kızıyla babaannem

Duru büyük babaannesine kitap okuyor


yollarda..

babaanneme Nazilli'ye gittik..giderken kuzucuk çok mutluydu ama dönüşte sıkıldı çok..nazillide hava çok güzel olduğu için balkonda oynadı büyük babaannesiyle kuzenleriyle vakit geçirdi..dönüşte de kayınvalidemlerde ve annemlerde bol bol oynadı şımardı..ve tekrar bakıcı teyzesiyle normal hayatımıza döndük..eğer uyanıksa arkamda ağlıyor ben işe giderken..hala anne demiyor..babasına giderek büyüyüyen bir aşkla bağlanıyor artık..öpücükler, sarılmalar...kıskanıyorum ama..işte bayram fotoları..

24 Kasım 2009 Salı

23 Kasım 2009 Pazartesi

her şey yolunda

evet şimdilik her şey yolunda..duru hanım bakıcı teyzesi ile çok mutlu..yaptığı yemekleri çok severek yiyiyor..sürekli oyun oynama ve mobil halde dolanıyor etrafta..hala tek parmağa yapışarak yürüyor..çok komik emekliyor..kahkaha atıyor...sinirleniyor..haftasonu esparkta anneannesi balono ip taktırmak için elinden aldı diye kedisini yere atıp gözünün yaşı ile ağladı bense o sırada bir adım gerisinde yerlere yatarak gülüyordum..dışardan bakıldığında manzara felaket kendini yere atıp ağlayan velet yanında kahkaha atan anne!!! şoka girdim kızımı tanıyamadım..arabasına kesinlikle binmedi yürüyerek gezdi 2 katı..yürüyen merdivene bayılıyor..
bakıcı teyzesi ile mutlu olması benim için en önemli olan şey..işten döndüğümde yüzüme bile bakmıyor...eğer sabah giderken uyanıksa o zaman arkamdan 5 dakika ağlıyormuş sonra yine oyuna dalıyor..kamera sistemini şimdilik erteledim..
önümüz bayram Nazilli'ye büyük babaanneye gitmeye niyetliyiz..bakalım.. şimdiden herkese iyi bayramlar diliyorum..sevgiyle kalın..
bu arada ben 2 gün toplantıda ankaradaydım..yücel beyde 3 gündür toplantıdaydı cimcimeyi görmemişti..bana hiç küsmedi duru ama babasına yine küstü..dün akşam yüzüne bile bakmadı..o yokmuş gibi davranıyor..yanından yürüyüp gidiyor..bakalım ne zaman barışacak???:))

13 Kasım 2009 Cuma

eve kamera sistemi koymak..

bebek evde bakıcıyla kaldığında kamera sistemi ile bakıcıyı takip edeniniz var mı?..mantıklı mı yoksa insan haklarına aykırı mı..bakıcı bunu bilmeli mi bilmemeli mi??
mesela Duru şunu şunu yedi, şu kadar uyudu diyor..nereden bileceğim?..çorbasını yedi diyor ama ben gittiğimde benle de yemek yiyiyor..aslında benim tanıdığım Duru ise yememesi lazım..
offf....offff...nasıl güveneceğim..
çığlık atmaya bağırmaya başladı Duru hanım..nereden çıktı bu bağırma hadisesi..inat başladı..büyüyor mu yoksa bakıcı onunla inatlaşıp ona bağırıyorda mı ondan öğrendi...imdaaattttt!!!!!
eve kamera sistemi döşetmek istiyorum..çok da pahalı değil en zaından benim tahmin ettiğim kadar değil..kayıt yapıp sonradan da izleyebilirsiniz, canlı canlı da izleyebilirsiniz..ay deliricem gerçekten bunaldım..tuhaf tuhaf düşünceler geliyor aklıma

10 Kasım 2009 Salı

9 Kasım 2009 Pazartesi

lütfen destek olalım



sel felaketinde kaybettiğimiz melek..

ilk gün

bugün dadımızla ilk gün 2 defa aradım ..mutlu gibi Duru hanım..anneannede beraber tabii ki şimdilik onlarla..hadi hayırlısı..heyecandan gece uyuyamadım..şimdide kalbim yerinden çıkacak gibi..neden bu kadar heycanlıyım anlamadım:(

5 Kasım 2009 Perşembe

2 Kasım 2009 Pazartesi

eskişehir'e kış..cimcimeye hastalık geldi..

evet maalesef 12 ay 3 gün sonra Duru ilk hastalığı ile tanıştı:) ateş, öksürük, burun akıntısı..uykusuz 2 gün..ateş savaşçısı bir anne, mızmız halsiz mutsuz bir duru..tabii ki geçecek ama gerçekten çok zormuş..yemek yemeyen ve mızıldayan bir Duru tanımıyorum ki ben..ne yapacağımı şaşırdım..antibiyotikle tanıştı bebiş, ateş düşürücülerle, sirkeli sulu bezle...kuzum benim hemen iyileş tamam mı bebeğim..seni çok çok seviyorum..
tek güzel olan şey ise: ilkokula giderken anne demeye başlayacak Duru Hanım diyordum ki, paçamdan çekiştirip onu kucağıma almam için:
-nannneeee...nannneee
diye bir ses geldi kulağıma ben tabii ki o kelimeyi tekrar duymak için, ilgilenmedim ve Duru anne demektense kendini yere attı..olsun duydum ya iki kere yeter bu bana 1 sene daha:))

başka neler mi söylüyor Duru hanım?
-maaamun(maymun)
-tize (teyze)
-nannnannee(anneanne)
-tabii ki BABA
-egi (ezgi yani teyzesi)
-dede
-cücel(Yücel yani babası)
-hop(top)
-ayıy (hayır)
-mel (ver)
-atiş(artist)
-ziyyi (zilli sanırım şarkı sözünde geçiyormuş)
-maon(balon)
-ceer (iyi geceler)
-tateş (kardeş)
-miy (bir)

boy:83 CM
kilo: 10.8kg
-sen kaç yaşındasın Duru?
-işaret parmağıyla 1 yapıyor
-sen büyüdün mü Duru?
-iki eliyle göğsüne vurup ben büyüdüm yapıyor
-göbek, göz, burun, kulak, ağız nerde diye sorunca hepsini işaret ediyor
-dans etmeye başladı elleriyle kıvıra kıvıra dans ediyor bir de ayaklarını yere pat pat vuruyor..
-hala baby tv delisi çok severek takip ediyor tepkiler veriyor ve alkışlıyor..
-küçük bebek ve çocuk görünce sevinç çığlıkları atıp yanaklarına cici yapmak istiyor..
-utanıyor, korkuyor, heyecanlanıyor, kahkaha atıyor, sinirleniyor...bir de şaşırıyor..herşeye şaşırıyor..koridora çıkıyor sevdiği bir oyuncağını görüyor aaaahhhh..babasını görüyor aaahhh..herşeye şaşırıyor..çok komik bir bebek
şimdilik bu kadar..sevgiyle kalın

26 Ekim 2009 Pazartesi

kızımız 1 yaşında

misafirlerimizden son kalanlarla..
canım kızım

çekirdek aile

pastamız (teşekkürler venedik)


Pazar Günü dostlarımız ve ailemizle beraber Duru Hanımın doğum gününü kutladık..nice yaşlara sağlıkla canım kızım..seni çok seviyorum

19 Ekim 2009 Pazartesi

dadı arıyorum..


acil hemen hemen eskişehirde tanıdığı bildiği olan????duru kızıma bakıcı(bu lafı hiç sevmediğim için dadı diyorum)

12 Ekim 2009 Pazartesi

2 Ekim 2009 Cuma

gülüşüne kurban

cool kızım benim

evet cimcime büyüyor


işlerden vakit bulamadım bir türlü yazmak için bloguma..

-Duru hanım yardımsız dikiliyor 5-6 adım atıyor, sürekli mobile vaziyette bulduğu parmağı yakalayıp koşarcasına turluyor..özellikle akşamları inanılmaz hareketli..gündüz anneannesini çok yormaya başladı..

-Teyzesi Ezgi'ye bugünlerde pek bir sinir oluyor..rakip olarak görüyor sanırım..

-akşamları işten dönüp anneannesinden onu almaya gittiğimde sevinç çığlıkları atıyor bana 5 dakika sonra yine anneanneye yapışıyor..

-hala beraber uyuyoruz..nasıl çözüceğiz bu sorunu bilemiyorum..HELP!

uyuduktan sonra odasındaki yatağına bırakıyoruz 10 dakika sonra kalkıp oturuyor ve ağlamaya başlıyor..mümkün değil susmuyor eğer kaldırmazsak..tekrar alıp tekrar uyutp tekrar yatağına yatırıyoruz bir süre sonra tekrar uyanıyor...bir kaç defa bunu denedik başaramıyoruz..

-yemesi biraz azaldı canı istediği zaman yiyiyor zorlamıyoruz biz de..

-eller yine sürekli ağızda dişleri kaşınıyor çünkü..

-elektrik düğmelerine basıp ışıkları açıp kapatmaya bayılıyor..en sevdiği oyun tabii ki bizim kucağımızda erişebiliyor sadece bu düğmelere..

-hala ışıklara, ampul ve avizelere hayran..saatlerce inceleyebilir bir avizeyi..

-sarı renk hala favorimiz..

-aynaya bakmaya bayılıyor, her sabah giydirdikten sonra bebekliğinden beri aynaya baktırırım Duru hanımı geçen gün unutmuşum asansörde kendini gördü -oooooo diye sesleniyor aynadaki aksine..beğenmiş yani kendini

-babasına küstü ilk defa ..gördükçe kaçtı ve ağladı..ertesi gün babası da ona süs balığı aldı 2 adet ve barıştı..şımarık..

-bir kitap okuyuşu var inanamazsınız..sayfaları tektek çeviriyor..eğer sayfada güneş varsa hemen onu seçip gösteriyor ve alkış alıyor bizden, biz alkışlamayı unutursak eğer kendi kendini alkışlıyor..kitabı ters şekilde koyduğumuzda ters olduğunu fark ediyor ve hemen düzeltip ilk sayfadan çevirmeye başlıyor sayfaları..

-geceleri çok inliyor uykusunda..sürekli dönüyor yatağın içinde ve sürekli üzerini açıyor..

25 gün sonra 1 yaş partimiz olacak ben planlara başladım bakalım...önerilerinizi bekliyorum..sevgiler

1 Ekim 2009 Perşembe

28 Ağustos 2009 Cuma

çikolata surat ve makarna yeme tekniği




kocaman makarnaları elleriyle yemeğe bayılıyormuş kuzu..ben evde spagetti yaptığımda onlarıda baştan sona doğru uzatıp çekiştiriyor ip gibi..onları kesinlikle yemiyor ama:) ha bir de çikolatacı..yok yok çikolata falan yedirmiyoruz..o gün ezgi yerken tadına bakmak için uzanmış ve çikolata yok:))

standing-up


bugün kardeşim ezgi ben işteyken süper bir fotoğraf gönderdi bana..paylaşıyorum..evet evet dikiliyor ama adım atmıyor:)

19 Ağustos 2009 Çarşamba

duru beni çıldırttı

dün gece duru hanım bir türlü uyumadı..saat 23:30 oldu ama mümkün değil..ninniler masallar bitti, olmadı cd'den ninniler masallar, ayakta salladım, yatağına koydum, ana kucağı..hiç fayda etmedi, sürekli bir mızıltı ve tepemde, yapışık kardeş gibiydik..
yeter duru artık yeter dedim ve tek başına bıraktım balkona çıktım..10 dakika sonra baktım sesi gelmiyor yanına gittim ve benim sabahlığıma sarılmış öylece boş boş kapıya bakıyor..
gittim öptüm öptüm kokladım..uyumayalım anneciğim dedim ..peki sabaha kadar oturalım seninle..ama sen de benim gibi yastığa yat diyerek yastığı verdim kucağına
koydu kafasını ..ıı..ııı..(yani ninni söylüyor kendine)..bir iki kere salladım ve uyudu:)
bazen gerçekten tahammül sınırı kalmıyor ve sesimiz yükselebiliyor sanırım..çok çok masumlar..birazda duru akrep burcunun verdiği inatla, kendi istediği zaman yapıyor her şeyi..ama ben de ikizler burcunun verdiği gıcıklığa sahibim yani kuzum..olmuyo..alışacağız anneciğim alışacağız..
seni seviyorum

18 Ağustos 2009 Salı

evvveettt..ben de mimlendim..fazi tarafından..
*En sevdiğimiz üç erkek kimdir ?
tabii ki babacığım canım benim...hep arkadaşım olmuştur benim babam..bak burnumun direği sızladı...
eşim herhalde ikinci sırada..alışkanlığım..
3. yok yok aahhh..hemen bir erkek evlat doğurmalıyım
**Yaşadığım şehir dışında üç şehir nedir?
şehir değilde Bodrum'un Gümüşlük beldesi desem..insanın ömrü uzar Gümüşlük'de hiç ama hiç yaşlanmaz...
Ankara gençliğim...
İstanbul...babamı saklıyor içinde ondan seviyorum ..
ama en güzeli tüm bu şehirlerden Eskişehire dönüşü seviyorum...
***En önemli Fobim nedir?
allahım yazdıysa bozsun..duru'ya herhangi birşey olması..sağlıkla ya da kaybolma..falan filan..
****Gelelim giyimde en çok tercih ettiğim renk (ler) nedir?
Siyah tabii ki...beyaz tabii ki...en büyük beşiktaş tabii ki...
sonra kahverengi dışında tüm renkler..
vee mimliyorum mimliyorum:BİR RÜYAYDI, RÜYAMIN ADI RÜYA OLDU.. elifcim hadi bakalım

7 Ağustos 2009 Cuma

korkunç

http://www.milliyet.com.tr/Dunya/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&KategoriID=19&ArticleID=1125903&Date=07.08.2009&b=Dehsete dusuren toren&ver=50
cehaletin karanlığında dini inançaların gölgesinde yapılan dehşet..bir an durunun korkusunu düşündüm böyle bir durumda..rezalet..tanrı bize akıl vermiş kullanalım diye...

4 Ağustos 2009 Salı

her ay doktor kontrolüne götürmeli miyim?

dün aylık dr kontrolümüze gittik..9.690 kilo, 78 cm boy..gelişim güzel..havuzdan kapılan göz enfeksiyonu tekraraladı 2 adet damla.. başlıkta da belirttiğim gibi her ay dr kontrolüne götürmeli miyim Duruyu? tecrübeli annelerden cevap bekliyorum..
inanılmaz bir sırt tutulması yaşıyorum..tamam canım çok tatlıdır ama duruyu zor kucaklıyorum..haftasonu üniversiteden can arkadaşım burcu geldi ikizleri efe ve egeyle..duru ilk defa uzun süre yaşıtlarıyla vakit geçiri..sürekli sevmek istedi onları..çok güzel oyun oynadı..oyunda şu: sırayla oyuncakları dişlemek:)) hatta bir ara egeyi öpmeye kalktı..daha önce kimseyi öpmemişti..biz babasıyla sevinç ve hayret çığlıkları atınca öpücük yarım kaldı..
hemen hemen her akşamüstü parka gidiyoruz..salıncağa bayılıyor..hele de ayakta sallanırsa değme keyfine..sürekli etrafındaki çocukları takip ediyor..onlarla oynamak sevmek istiyor..dokunmayı çok seviyor..sürekli bir şeyler anlatıyor..yeni gördüğü büyüklere tepki vermeden önce sanki benden onay bekliyor gibi yüzüme bakıyor ben gülümsüyorsam o da hemen gülümsüyor ve yanaklarını seviyor..babadan utanıyor..her akşam bir utanma faslı yaşıyoruz!! yürüteçte inanılmaz hızlı ilerliyor..tay tay yapıyurz ama bacakları titriyor..umarım 2 aya kadar yürür..
ben anneliği kaptım sanırım..burcuyla da konuştum..o da benim gibi duygular içinde panik atak hallerindeyiz..her an bana birşey olacak hastalanacak ya da daha kötüsü olacak gibi geliyor..tabii devamında da duruya ne olacak sorusu..gün içinde en az 1 kere aklıma geliyor..sanırım tüm annelerde bu oluyormuş..zamanla geçer inşallah..Duru hayatımı düzene soktu..zaten planlı bir insandım iyice her işim saate bağlandı..mutlu muyum? evet
çok yoruluyorum...ama durunun bir gülüşü yetiyor..
hep gülsün hep gülsün....

30 Temmuz 2009 Perşembe

yaz DURUSU





canım kızım 9. ayını bitirdi..2 tane dişi var diğerleri de yolda..ilk dişini huysuzluk ateş ve ishalle çıkardı..ikincisi tatildeyken geldi..büyüyor evet evet gerçekten büyüyor hanımefendi..
tatilde çok eğlendik..denize havuza bayıldı..çıkartınca benimle kavga bile etti..hiç korkmadı sürekli sevinç çığlıkları attı ve çok mutluydu..ben onadan daha mutluydum tabii ki..epey yoruldum..ben çalışırken resmen dinleniyormuşum onu öğrendim..anneciğim ellerine kollarına sağlık..iyi ki varsın..tüm gün Duruyla ilgilenmek gerçekten epey yoruyormuş insanı..

-alkış yapıyor..ellerini o kadar güzel vuruyor ki birbirine
-hoşçakal yapıyor(canı isterse)
-alo diyor telefona ahizesine
-emeklemiyor
-yürüteçte süper ilerliyor girmediği ev köşesi yok
-çekmeceleri açıyor içlerini boşaltıyor ve parmaklarını sıkıştırıyor
-benimle evcilik oynamaya çalışıyor
-artık çok net çevresindeki insanları tanıyor, yabancılardan korkuyor
-al, ver, gel kelimelerini anlıyor

aklıma bir çırpıda gelenler bunlar..canım kızım senin için varız güzel yavrum..seni çok seviyorum

4 Haziran 2009 Perşembe

05.06.2009

Her günün bitiminde bir şeyler öğreniyorsan, ömrün sana vazgeçilmez dostlar kazandırıyorsa,
sabaha gülerek açabiliyorsan gözlerini, yaşlandığına üzülme!
Mutlak göçe bir adım daha yaklaşmışsın, olsun ne önemi var ki?
Geride bırakacakların seni andıklarında gülümseyebilecekleri, seni sevgiyle yad edebilecekleri bir eser bırakabilmişsen ve yüzündeki gülüşü doyasıya yaşayabilmişsen, yaşlandığına üzülme!
Bırak günler sen de iz bıraksın.
Bırak yüzündeki çizgiler ve saçlarındaki aklar artsın.
Yeter ki yarının dünü aratmasın..
İYİ Kİ DOĞDUM, İYİ Kİ VARIM..
teşekürler anneciğim ve babacığım

2 Haziran 2009 Salı

annesinin bir tanesi

anneye el kalkmaz duru
kongreden dönüşüm..5 günlük ayrılıktan sonra ilk karşılaşma

anneeeemmm


aynıyız...
hem de tıpa tıp aynı