29 Aralık 2010 Çarşamba

2011..

yeni bir yıl....Bir sonun ve başlangıcın zamansal anı.
Sıralama değişir .
Önce ''güle güle''sonra''hoşgeldin''denir
Neye inanırsanız inanın,
Bir törensellik beklenir.
Kapı eşiğinde patlatılmış nar,
Alabildiğine kırmızı,
Herbir tanesinde ,
Birçok anlam saklar.
Duvarda fasulye taneleri,
Kaplar unla doldurulur,
Bereket yeni yılda,
Hep evimizde umulur.
Yaşamın hızının tutsaklarıyız.
Kimimiz adımları kovalar,
Kimimiz kelimeleri,
Eve ilk girenin gözlendiği,
Yıllık bir beklentideyiz.
2011 senden bir şey beklemiyorum bu sene bir dilek de tutmayacağım..2010'dan çok umutluydum etmediğini bırakmadı desem yeridir..kızım ve eşimle ve dostlarımla beni seven herkesle güzel yaşayacağım bu ylı bundan emin ol 2011 sen istesen de istemesen de....hoşgeldin bakalım..
herkese mutlu yıllar

22 Aralık 2010 Çarşamba

eminim sizin de Sarp için yapabileceğiniz bir şeyler vardır

http://www.sarpadair.org/tr/default.aspx
lütfen sayfaya girn ve okuyun..çok üzüleceksiniz belki ama yapabileceğiniz bir şeyler mutlaka vardır..pamuk prens  seni çok sevdim, anneni , babanı kardeşini çok sevdim..Allah hepinizin yardımcısı olsun..

7 Aralık 2010 Salı

yılbaşı yaklaşıyor ama ***!!

daha kuramadım bir türlü ağacı..hiç içimden gelmiyor nedense...nasılda heves eder 2 ay önce kurar 5 ay sonra kaldırırdım...yani o ağaç 7 ay öyle dururdu evimizde..bu sene hiç süsleyesim yok...halbuki 2010 yılını hiç sevmedim...hep mutsuzluk olumsuzluklar getirdi bana ve çevreme..hastalıklar, ameliyatlar...iyisi mi ben bu akşam kurayım ağcı ve kuzucukla bir güzel süsleyelim..
salonumuza yeni koltuk aldık..duru hanım büyük bir heyecanla bekledi...o kadar mutlu oldu ki ..iki sözünden biri annecim çok sevdim ben yeni koltuklarımızı diyor...yatıp yuvarlanıyor koltuklarda...
yeni bir tuhaflık var duruda..yaramazlık yapıyor ve caillou yaptı diyor!!!! dün meyve suyunu yerlere dökmüş ben mutfaktayım..seslendi anncim çabuk gel diye...pek umursamadım bu sefer feryat figan bir 'imdaattt!!!!' sesi..koştum yerler sırılsıklam ne oldu niye yaptın bunu dedim...bellik bibirondan zorla dökülmüş..caillou yaptı ben yapma dedim ama yayamaz sözümü hiç dinlemiyor...neyse caillouya yanlış yaptığını anlattım parkeleri sildim...5 dk sonra tekrar...yayamaz caillou gene yaptı benje ceca vemelisin dedi...kulaklarıma inanamadım..ceza vermek mi şimdiye kadar asla kullanmadık biz bu kelimeyi...tüm oklar bakıcımızı gösteriyor ....
burun akıntımızı hala çözemedik seru fizyolojik ve peditus 3 gün içinde geçirmek zorundasınız bu akıntıyı...
artık evde duruyu oyalayabilecek oyunlar bulamaz olduk sanırım kreş vakti geliyor...erken mi acaba?..daha 3 bile olmadı...belki yarım gün...
ne düşünüyorsunuz kreş hakkında bana yardım eder misiniz???

1 Aralık 2010 Çarşamba

pişik...

eğer pişik sorununuz olursa hemen haberim olsun süper reçetelerim var..uzman oldum artık:)

26 Kasım 2010 Cuma

oğlum mu damadım mı bilemedim:(

ya ne yapacağız bu caillou ile?? sabah kalk izlemek iste akşam yatarken izlemek iste.. bıraksam 24 saat izler...o kadar çok seviyor ki..tamam güzel bazı şayler de öğreniyor ama bu kadar da olmaz ki..müziğini duyduğunda başka odadan bir koşturup gelişi var inanamazsınız.. ben hiç fark etmeden etrafındaki çocukların üstündeki caillou t--shirtünü bana gösteriyor...her bölümün cdsini ezberleniş durumdayız ve şarkısını..nasıl ezberler bu ingilizce parçayı ya inanamıyorum...
dedim ya oğlum mu damadım mı anlayamadım..her tarafımız caillou ile doldu..oyuncak, havlu, yatak, masa, biblo...yeter ama..

24 Kasım 2010 Çarşamba

orta kulak iltihabı..başlangıç

pazartesi sabah uyandı..biraz tatsızdı...anne bişey oluyo dedi..koştum anneciğim ne oluyor dememe kalmadan kustu..meğer midesi bulanıyormuş..ilk defa olduğu için ne olduğunu anlayamamış:))ateş..salı günü doktora gittik..eskişehir acıbademe..gerçekten hastane çok güzel..hiç beklemeden tam randevu saatinde drla görüşebiliyorsunuz..harika oyun odası yapmışlar...sonuç:ititis media başlangıçı...şurup içirmek mümkün değil duru derine..mecburen iğne oluyor..2. iğnesini oldu bügün hiç acımadı anne dedi telefonda...baygın bakan gözler bile düzeldi...iştah 0 hala..bakalım 1 hafta sürer herhalde hastalık...sebebine gelince ..kasımda havuz ve deniz..suçlular: evrim-yücel..geçmiş olsun canım kızım...

22 Kasım 2010 Pazartesi

duru derin büyüyor...

doğumgünü, arkadaş gezmeleri ve en son side'de bayram tatili..

yaşasın gezmeye gidiyoruz
babanın objektifinden lunaparkta
babayla gezmece..her şeye neden sorusu?
adalarda ıhlamur keyfi
bomantide doğum günü
mfö konseri
kasımda side
dedim ya 2 yaşını meyhanede kutladı 18i tahmin edemiyorum
ege-duru-efe

bir annecim deyişi var bitiriyor beni..ama daha çok evrim-yücel anne baba canı isterse söylüyor..çok cadı çok..bilmediği bir şey yok..dışarı çıkarken ay rujumu unuttum diyerek geri dönüyor eve..tam yemelik oldu..e tabii biz de bol bol yiyiyoruz..

öyle bir geçen zaman ki..

her şeye çare zaman..
Sil baştan başlamak gerek bazen
Hayatı sıfırlamak
Sil baştan sevmek gerek bazen
Herşeyi unutmak
Sanki bugün son günmüş gibi
Dolu dolu yaşamak istiyorum ben
Her ne çıkarsa yoluma
Selam verip yürümek istiyorum ben
Sil baştan başlamak gerek bazen
Hayatı sıfırlamak
Sil baştan sevmek gerek bazen
Her şeyi unutmak sil baştan başlamak gerek bazen..hayatı sıfırlamak..
yine başlıyoruz..

10 Ağustos 2010 Salı

4 Haziran 2010 Cuma

5 haziran eski doğum günüm kutlu olsun

eski diyorum çünkü durunun doğduğu gün 27 ekim 2008 artık yeni doğum günüm:)
binlerce kez şükür ediyorum tanrıya kuzumu verdiği için, her duvam onun adıyla başlayıp onun adıyla bitiyor..sağlık, huzur, mutluluk, başarı hep bizlerle olsun..yeni yaşım kutlu olsun..iyi ki annem Sema Akyıl ve babam Fazıl Akyıl beni dünyaya getirmiş..bu güzel hayatta dimdik ayakta durmayı (tabii arasıra tökezlesem de ki, her tökezlediğimde kolumdan tutup kaldırdılar) öğrettikleri ve sonsuz güvenleri için çok çok teşekkür ediyorum onlara..
iyi ki doğdum ...31 bitti 32 oluyorum...her yaş güzel her yaş keyifli..yeter ki sağlık olsun huzur olsun...
sevgilerimle

2 Haziran 2010 Çarşamba

güzel günler

çok zor atlattığımız pişik sorunumuzun ardından duru hanımla süper günler geçiriyoruz..konuşması iyice ilerledi..hergün şaşırtıyor bizi..mesela dün ben kolumu çarptım balkondaki açılan cama bana hemen:
- aman dikkat et! dedi..
akşam 18:30 itibariyle kanguru modundayız..sarmaş dolaş..her sabah benimle kalkıyor ve ben evden kaçarak işe geliyorum..işte son fotoğraflar

17 Mayıs 2010 Pazartesi

acil yardım istiyorum..PİŞİK!!!

TRAVACORT, DERMATrOSİN, DERMATROP, BEPANTHANE, PUDRA, SUDOCREME, popolin..HEPSİ FAYDASIZ..çok ağlıyor..ne yapacağız..sırf kaka yapmamak için yemek yemiyor su içmiyor resmen..başka biildiğiniz bir yöntem ilaç var mı..kil duymuştum ama nasıl kullanacağımı bilmiyorum..
meyve suyunu kestik, domates çilek kesildi ama geçmiyor, sadece ılık su ile yıkıyoruz poposunu..ne sebep oluyor olabilir pişiğine..ya çok ağlıyor , o ağlıyor ben ağlıyorum...

10 Mayıs 2010 Pazartesi

geleneksel anneler günü kahvaltısı

diyecek sözüm yok..ne kadar şükretsem az tanrıya..allah kuzucuklara uzun sağlıklı mutlu ömürler versin..bizlere de onlara güzel bir gelecek sunmak için güç kuvvet versin..anneler günümüz kutlu olsun...

3 Mayıs 2010 Pazartesi

23 nisan 'dan bu yana

23 Nisan'da bayraklar müzikler çok çok mutluydu Duru hanım..ama maalesef hemen ardından hastalandı..şimdi çok şükür iyi..cumartesi gecesi düğüne gittik ve orada da çok eğlendi babasıyla dans ederken fotoğrafladım..son fotoğraflarda 2 Mayıs pazar günü park eğlencemizden..çocukların sağlığı her şeyden önemli Allah onlara sağlıklı, mutlu uzun ömürler versin..

30 Nisan 2010 Cuma

kriptik tonsilit

çok çok hastaydık biz...3 hafta önce süper bir Trilye tatilinde başladı hastalığımız ishal ile ve ateş..sonra tam iyi oldu derken 23 Nisan'da İstanbul tatilinde süper planlar yapılmışken..39 ateş ile perişan olduk oralarda..şimdi antibiyotik bitti ateş geçti ama çok zor 10 gündü bizim için..kuzucuk eridi..huyu suyu değişti..umarım kıse sürede toparlanırız..

8 Nisan 2010 Perşembe

çookkk uzaklardayıdım

taaa Mardin deydim..AÖF sınavları için denetçi olarak gittim.5 gece uzaktaydım kuzucuktan..gündüz bakıcıyla gece baba ve anneanneyle vakit geçirdi..o kadar değişmişti ki bu 5 günde...kapıdan girince öyle bir sarıldı ki bana..kafasını gömdü göğsüme sımsıkı ciğerlerime kadar işledi..allah kimseyi annesinden yawrusundan ayırmasın...

22 Mart 2010 Pazartesi

eskişehirin tüm parklarını gezdik

haftanın son akşamında piknikteydi kendisi, cumartesi bir park dedeyle, pazar bir park anneanneyle bol bol gezdi..hava da güzeldi, çok çok mutlu oldu küçük hanım..

19 Mart 2010 Cuma

banyo..


bu kadar mı suyu sever bir çocuk..damacananın pompasına basıp suyu akıtıp altına giriyor ya!!! hadi yıkanalım hadi duşa dediğim anda soyunmaya başlıyor şebek..işte o anlardan bir tanesi..çıkmamak için küvetten elinden geleni yapıyor artık su bitti bak akmıyor diye çığlık çğılğa zorla çıkartıyoruz ..

17 Mart 2010 Çarşamba

9 Mart 2010 Salı

bu sabah

elife özendim ve duruda arkamdan işe giderken el sallar mı diye düşündüm..uyanmış 8de anniiiiii diye sesleniyor..boğuştuk sarıldık öpüştük emzik saklama ve kapmaca oynadık...
babası dün akşam maçta (ES ES ES Kİ Kİ Kİ ESKİ ESKİ ES) olduğu için göremeden uyumuştu onunla da hasret giderdiler...
sonra nenNesi (bakıcısı Figen Hanım) geldi..keyfi yerindeydi epey..anneannesinin gönderdiklerini üstüste giyip( 3 BODY 2 ELBİSE)  ona da gösterdi bir fasıl..
sonraa evden çıkma faslına geldi sıra önce baba çıktı kapıya ayakkabılarını giydi..duru hanım el salladı öptü..fırsat bu fırsat deyip bende cup kapının önüne çıktım habire birşeyler anlatıyor bana bıdı bıdı bıdı..baktım paspasa çıkmış ondan sonra kızılca kıyamet koptu..yerlere attı kendini..o da gelecekmiş bizimle...asansörde hala çığlıkları geliyordu..içim parçalandı..
bir kez daha işten yaşam koşullarımdan ve çalışmak zorunde olmaktan nefret ettim...arabada ağladım...çok ağladım..babada ben de gidemedik..öyle yanyana otoparkta kaldık...bize balkondan el salladı ama içi buruk ...kuzucum biz sabahları kaçmaya devam onu anladım el falan sallamayacaksın henüz bize anlaşıldı...

8 Mart 2010 Pazartesi

8 mart hepimize kutlu olsun..Can Dündar'dan çok sevdiğim bir yazı

Kadın Olmak!...

Bir kadın çocuktur aslında… Çocuk gibi davranmayı sever. Erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefkati göstermesini ister.Bir çocuğu okşar gibi incitmekten korkarak sevmeli erkek kadını… Ama hiç bir kadın çocuk muamelesi görmek istemez. Söylediği şeyler çocukça da olsa dinlenilmesini, dikkate alınmasını ister.Yani bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz; ama asla onu bir çocuk olarak görmeyeceksiniz..
Bir kadın güçlüdür aslında...
Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür. Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez. İster ki, erkeğin gücü kendisine huzur versin. Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile erkeğin yapmasını bekler. Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir. Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz. Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.
Bir kadın sevgidir aslında...
İçinde her zaman sevgiyi taşır. Sevdiklerinden kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay kıramaz. Zor sever; ama, tam sever. Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız. Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz. Ancak beyninde yer alamazsınız. Her an terk edilebilirsiniz. Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette Bunun tek nedeni ise engelleyemedikleri ”acımak" duygusudur.
Bir kadın yalnızdır aslında...
Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz. Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır. O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez. Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz. Yalnızlık onun sığınağıdır. O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir. Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız, onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.
Bir kadın çılgındır aslında...
Neler yapabileceğini erkek aklı hayal bile edemez. Üreticiliğinin sınırı yoktur ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler. Hoyratça harcamaz üreticiliğini. Sadece erkeğine saklar. Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir. Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanıyor. Yemek yemek, su içmek bile. Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz? Anlıyorsanız ne mutlu size. Anlamıyorsanız ne yazık ki yaşamıyorsunuz!
............bir kadını ağlatırken çok dikkat edin..!!!
....... çünkü Allah gözyaşlarını sayar.....!!!!
kadın;erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından yaratılmadı..!!!
öyle olsaydı ezilirdi......!!! üstün olsun diye başından da yaratılmadı......!!
AMA GÖĞSÜNDEN YARATILDI......
Eşit olsun diye......
kolun biraz altında...
Korunsun diye...!!!
KALP HİZASINDA SEVİLSİN DİYE!!!

26 Şubat 2010 Cuma

boncuk gözlüm bloğuna Birben'e ithafen

aynen aynen aynen..nefret ediyorum kitaplarda yazanlardan artık..neymiş efendim evden işe giderken nereye gittiğini ne zaman döneceğini gitmek zorunda olduğunu anlatacakmışsın..bak bak bak..yok öyle bir şey ya..uygulayan varsa da ayakta alkışlıyor ve şapka çıkartıyorum..
eğer uyuyor olursa süper çıkıyorum evden..uyanıksa kaçıyorum ama kaçmak için ne numaralar yapıyorum çünkü paçama tutunuyor ve beraber adım atıyoruz bir ara bakıcı teyzesiyle dans falan ederken ben sıvışıyorum..eğer ki kaçamazsam kapıdan beni uğurlarsa..işte o zaman çok üzülüyor..öyle uzun uzun ağlamıyormuş ama yarım saat kapının önünde annem diye oturuyormuş üzgün üzgün..
akşamları hep mutlu karşılıyor beni kapıda..alıştı artık anne gelince nenne gider nenne gelince anne gider..
akşam yatana kadar kucak kucağayız sürekli öpüşmeler falan..gece de malum hala beraber uyuyoruz...

24 Şubat 2010 Çarşamba

18 Şubat 2010 Perşembe

hayretle izliyorum



ayşegül anneannesi geldi kızımı göremeye sonunda bizi çok mutlu etti..




Duru'nun büyümesini izliyorum hayretler içinde..
her gün yeni bir şeyler öğreniyor..dün kapalı olan salonun kapısını açtı parmaklarının ucuna kalkarak..
bilgisayarda babytv oyunları oynamaya bayılıyor tabii ki sadece 10 dakika izin veriyorum..
eve birilerinin gelmesine bayılıyor..kapıda çığlık çığlığa karşılıyoruz asansörden inenleri..
sabahları evden ayrılmak çok zor oluyor eğer uyanıksa..kaçar gibi gidiyoruz o da çok üzüyor beni..istiyorum ki el sallasın öpüp koklayarak çıkalım evden ama sanırım şu an için imkansız:(
tüm oyuncaklarını ve yediklerini hepsini paylaşıyor etrafındakilerle..hatta parkta tüm oyuncaklarını etraftaki çocuklara veriyor ..
en sevdiği şey 'paaka' gitmek oldu!!havalar güzel gidiyor eskişehirde her gün park sefasında kuzucuk..

5 Şubat 2010 Cuma

canım ebrucuğuma...


ilk kez anne olacağımı öğrendiğimde yanımda olduğun için, her başım sıkıştığında, iyi günümde ve kötü günümde yanımda olduğun için, gözyaşlarımı silip gülüşlerime gülüş kattığın için dostum olduğun için sonsuz teşekkürler...

şimdi sıra sende eminim mükemmel bir anne olacaksın...birlikte büyüteceğiz bebişlerimizi..

sağlıkla güzelliklerle al bebişini kollarına...güz güneşi gibi yalın, duru olacak..güz yağmurları gibi güzel kokacak yavrun...

sevgili Bora ile karı-koca iken artık bir aile olma yolunda ilerliyorsunuz..ben ve tüm dostlar seslenebileceğiniz uzaklıkta olacağız her zaman...

seni ve sevgili baba adayımızı çok çok öpüyorum...dünyanın en güzel anne adayına..
sevgilerimle..
evrim