2 Şubat 2010 Salı

günler akıp gidiyor..tutamıyorum zamanı












ne kadar çabuk geçiyor zaman..en çok bu zamanın içinde akşamları ve haftasonlarını sever oldum..kuzum ile vakit geçirdiğim zamanları yani..Duru'nun şimdiden kendine ait bir dünyası var..canının istediğini o dünyanın içine sokuyor ve çok kesin sınırları var..hoşlanmıyorsa bir şeyden mümkün değil kabul ettirmek..2 yaş sendromuna adım adım gidiyoruz herhalde..
haftasonunda doğru düzgün bir şey yemedi...süt danone meyve suyu..ne kahvaltı ne çorba..hep tükürdü..çok çok sinirlendim inadını kırmak mümkün değil...şimdi düzeldi..anlamıyorum neden oluyor..burun akıntısı hala devam..ama burnunun çok güzel temizletiyor..temnizlik bitene kadar damla damlatırken falan hiç itiraz etmiyor..
dün ilk defa gittiğimiz büyük teyzesinde tüm evi kurcaladı aslında hiç böyle bir huyu yoktu ama evin altını üstüne getirdi..
cumartesi hava güzeldi..parkta oynadık..çok mutlu oldu...bense kan ter içinde kaldım peşinde koşmaktan ve sonunda çamurun içine kapaklandı ve 'pis pis duyu 'diye eve gitmek istedi..
dün ise ilk defa iki kelemelik cümleler kurdu ve arkasından çok güldü:
-al aç!
-vel aç!
-al konus!
-çüt vel!
var mı bundan güzel bir mutluluk şu hayatta?



Hiç yorum yok: